• TR ENG
Close

AB Yayında Programı: “HİÇ OLMAZSA KIZIM İÇİN” projesi

Filmacass, ABHaber Derneği ve AB Çalışmaları Merkezi, kırsal kesimde yaşayan Türk kadınını AB konusunda bilinçlendirmeye çalışıyor.

AB Çalışmaları Merkezi Derneği Genel Başkanı Tunay İnce: “‘Bu işler demek böyleymiş’ diye tepkiler geliyor. Kadınların mahalle ilişkisi çok fazla. Birkaç kadın bile bu konuda bilinçlense, çarpan etkisi yaratacaktır” dedi.
Filmacass, ABHaber Derneği ve AB Çalışmaları Merkezi, AB Yayında projesi başlığında “Kadınlar için AB, Türkiye’nin Geleceği için Kadınlar-EU for Women, Women for the Future of Turkey” isimli bir proje yürütüyor.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, yaklaşık 90 bin avroluk bütçeye sahip proje, Ağustos 2007-Nisan 2008 arasındaki 8 aylık süreyi kapsıyor.
Kırsal kesimdeki ev kadınlarının AB, Türkiye-AB süreci ve kazanımları hakkında bilgilendirmeyi amaçlayan projeyle, AB üyeliğine karşı önyargıların giderilmesi ve AB’ye desteğin artırılması planlanıyor.
Bu amaçla Filmacass tarafından kadınlara yönelik eğitim, şiddet, girişim, politik katılım ve eşit haklar konulu tanıtıcı filmler hazırlandı.
Ünlü sanatçı Hülya Koçyiğit’in sunduğu, yaklaşık 1′er dakikalık toplam 5 spot film, İstanbul, Ankara, Bodrum, Konya Ereğli, Ünye, Mardin, Adana ve Diyarbakır olmak üzere 8 ayrı şehirdeki yerel kanallarda günün belli saatlerinde yayımlanıyor.
AB Çalışmaları Merkezi Derneği Genel Başkanı Tunay İnce, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, filmlerin “Hiç Olmazsa Kızım İçin” başlığı altında yayımlandığını ve “kısa ama vurucu” özellikte olduğunu söyledi.
İnce, filmlerin, töre cinayetlerinin durdurulması ve kadınların bu husustaki bilinçlerinin artırılmasını amaçlayan “kadın ve töre”, eğitim hakkının kullanılmasının önemini vurgulayan “kadın ve eğitim”, “kadın ve eşit haklar”, “kadın ve girişimcilik” ve “kadın ve politika” konularını işlediğini bildirdi.
Filmlerin, televizyonların en çok izlendiği saat dilimi olan haber bültenlerinden önce ve sonra yayımlandığını belirten İnce, yayımlanan şehirlerin nasıl seçildiği konusunda, Anadolu’nun aşağı yukarı her bölgesinden bir noktanın tespit edilmesi ve özellikle de yerel olmasına özen gösterildiğini kaydetti.

-”HİÇ OLMAZSA KIZIM İÇİN”-

“Kadın ve Töre” konulu filmde bir kadın, ağabeyi ve küçük kardeşinin, sevgilisine kaçtığı gerekçesiyle ablasını vurduğunu ve “kahraman gibi” hapse girdiğini anlatırken, sözlerini, “Ne yaparsın işte; böyle gelmiş böyle gider, keşke bu zamanda töre, cinayet olmasaydı, hiç olmazsa kızım için” diye bitiriyor.
“Kadın ve Girişimcilik” konulu filmde de yaşadığı yerde bir kadın kooperatifi açıldığını, ailesinin önce kendisini buraya göndermediğini, ancak muhtarın devreye girmesiyle işe başladığını anlatan bir kadın, “Tığ işledim, para kazandım. Çok bir şey değil, 10 lira. Sonra götürdüm eve, ‘Baba’ dedim, ‘Bu akşam ekmekler benden…’ Artık başladım ya, bir daha da durmam. Hiç olmazsa kızım için” ifadesini kullanıyor.
“Kadın ve Eğitim” konulu filmde de bir kadın, “Ben ilkokul 2′den terkim. Okumak istedim, göndermediler, cahil kaldım. Oğlanların hepsi okuyor, kız daha ufak, o da gitsin okusun dedim, yok dediler, ağabeyleri gidiyor ya dediler. Kız da cahil kalacak benim gibi, harf kelime bilmeyecek, çoluk çocuğa yardım edemeyecek, birileri yardım etse ya… Hiç olmazsa kızım için” diye konuşuyor.
“Kadın ve Eşit Haklar” konulu filmde de, 15 yaşına gelmeden kendisini imam nikahıyla zorla evlendirdiklerini anlatan bir kadın, “daha sonra resmi nikah diye bir şeyin olduğunu öğrendiğini, ancak bundan bahsettiğinde, ‘Başımıza iş çıkarma’ yanıtını aldığını” anlatıyor.
Kadın, “Şimdi 4 çocuk evde, biri de yolda. Adamın başına bir iş gelirse, tövbe tövbe, şimdi benim kız 12 yaşında, ama yok artık. Hiç olmazsa kızım için” diyor.
“Kadın ve Politika” konulu filmde de, babasının aydın bir kişi olduğunu, köylülerin karşı çıkmasına rağmen kendisini okuttuğunu anlatan bir kadın, öğrenimi bittikten sonra devlet kurumunda çalıştığını ve ardından da köyüne geri döndüğünü söylüyor. Kadın, “Büyük şehir başka, buralar başka, ben kendi kasabam için bir şeyler yapayım dedim, ama öyle hemen olacak iş değil. Yavaş yavaş değişiyor bir şeyler. Bu benim halkıma borcum. Ben elimden gelenin fazlasını yapacağım. Hiç olmazsa kızım için” ifadesini kullanıyor.
Her spot filmde, kadınların konuşmasının ardından, Hülya Koçyiğit ekrana çıkarak, “Kadınız biz, anayız, bu yaşadıklarımızı anlayan birileri var. Hem devletimiz, hem de AB kadını koruyor, artık daha güçlüyüz, güvendeyiz. Yasaları bilin, ne olur sorun öğrenin, eğer bilirseniz, öğrenirseniz çok şey değişecek. Hadi hiç olmazsa kızlarınız için” diyor.
Her filmin sonunda da, AB’nin o filmin konusuyla ilgili desteğinden bahseden ve kadın haklarıyla ilgili telefon numaralarına ekranda yer veren bir bölüm bulunuyor.

-”ÇARPAN ETKİSİ”-

AB Çalışmaları Merkezi Derneği Genel Başkanı İnce, Türkiye’de kadınların nüfusun yaklaşık yarısını oluşturduğuna işaret ederek, “Türkiye’de kadın hakları üzerinde çok daha durulması gerekiyor. Kadınlara haklarını anlattığınız takdirde, bu haklarını iyi kullanarak memleketin gelişmesine katkıda bulunacaklar. Onlarla ilgili AB’de neler olacağının anlatılması son derece önemli” diye konuştu.
Kadınların mahallelerinde birbirleriyle etkileşiminin daha fazla olduğuna dikkati çeken İnce, birkaç kadınının bile bu konuda bilinçlenmesinin, onların diğerlerini etkilemesi suretiyle “çarpan etkisi” yaratacağını söyledi.
İnce, projeye son derece olumlu tepkiler aldıklarını anlatarak, “‘Bunu bilmiyordum’, ‘Bu işler demek böyleymiş’ diye tepkiler geliyor. Kadınlar Birliği telefon etti. Çok yararlı olduğunu, kadınlar nezdinde son derece ilgi çektiğini söylüyorlar” dedi.
Türkiye’de bu alanda daha fazla düzenleme yapılması gerektiğini ifade eden İnce, kadınlara girişimcilik alışkanlığı kazandırılmasıyla ilgili yürütülen projelerin çok başarılı olduğunu, ancak bunların çok daha etkin şekilde yapılması gerektiğini belirtti.
AB hibeleriyle hayata geçirilen projelerin de sürdürülebilir olmasının önemine değinen İnce, “Türkiye’nin bir uygar yüzü var, bir de sorunları var. Sorunları artık fazla saklamadan, açığa çıkararak çözme yoluna gitmek lazım, aksi halde o sorunlar yine gelir bizi bulur. Bunları çözmek için de AB en büyük vasıta” diye konuştu.

(ANKARA (A.A) – 04.04.2008 – Mehmet Toroğlu)